DERS NOTLARI
FONETİK ( SES BİLİMİ)
Türkçe Yazıldığı Gibi Okunmaz.
Türkçe, yazıldığı gibi okunan bir dil değildir. Tüm dünya dillerinde olduğu gibi, Türkçe’de de standart konuşma dili kuralları bulunmaktadır. Aşağıda, bu kuralların bazılarına ilişkin açıklayıcı bilgiler ve örnek sözcükler bulacaksınız:
Kaynaşma ünsüzlerinden <y>, eylem köklü bir sözcükte bulunuyorsa konuşma dilinde kendisinden önceki ünlü daralır.
Örnek:
arayan – arıyan, olmayan – olmıyan,
gelmeyen – gelmiyen, görmeyen – görmiyen
Gelecek zaman eki [AcAk], konuşma dilinde c’den önceki ünlünün daraltımıyla sesletilir.
Örnek:
yapacak – yapıcak, dönecek – dönücek,
gelecek – gelicek, duracak – durucak,
olacak – olucak, gülecek – gülücek
DİĞER ÖRNEKLER :
Görmeyeceğim – Görmiyicem Tamamlayacağız- Tamamlıyıcaz
Görmeyeceksin – Görmiyiceksin Saklanacağım - Saklanıcam
Görmeyecekler –Görmiyicekler Seveceğiz - Sevicez
Gitmeyeceğimm – Gitmiyiceem Evlenmeyeceğim - Evlenmiyicem
Kalkmayacağız –Kalkmıyıcaz Bilmeyeceğiz – Bilmiyicez
Kaynaşma ünsüzü <y> ile gelecek zaman eki [AcAk] birlikte kullanıldığında, konuşma dilinde <y>’den önceki ünlü daralır, y ile c arasındaki ünlü düşer.
Örnek:
arayacak – arıycak, görmeyecek – görmiycek,
gelmeyecek – gelmiycek, duymayacak – duymıycak,
olmayacak – olmıycak, bükülmeyecek – bükülmiycek gibi.
ULAMA:
Bir sözcük ünsüzle bitiyorsa, onu izleyen sözcük ünlüyle başlıyorsa, durak yoksa ya da ulamanın etkisiyle anlam farklılığı olmuyorsa, ünsüzle ünlüyle birleştirilerek sesletilir. Daha sonra, öğretmenin örnekler yazıp ulama yapılacak yerlerin altını çizmesi.
Örnek:
kalem almak,
top oynamak,
çay içmek,
ekmek almak,
dün akşam,
sonuç olarak.
Türkçede bazı sözcüklerde ses düşmesi görülebilir. Bunlardan bazıları şunlardır: Burada, şurada, orada, nerede, içeride, dışarıda. Bu sözcüklerin okunuşları burda, şurda, orda, nerde, içerde, dışarda biçimindedir.Haber metinlerinde, resmi ya da bilimsel nitelik taşıyan metinlerin aktarımında bu kural uygulanmaz.
ARTİKÜLASYON ( BOĞUMLAMA)
Artikülasyon: Nefesin gırtlaktan çıktıktan sonra yutak, ağız ve burundan oluşan 3. küme organlarında(dil, diş, damak, dudak) konuşma dilimizin geleneksel seslerine dönüşüp biçimlenmesidir. Artikülasyon, konuşma organlarının toplu olarak hareketi demektir.
Artikülasyon, nefesimizin gırtlaktan geçerken ses haline dönüştürülmesi için yapılan bir çalışmadır. Çocuğa anlaşılabilir şekilde bir ifade kazandırmak için artikülasyon çalışması gereklidir.
Birey, ana dilinin bağımsız ya da bileşik seslerini doğru ve anlaşılır biçimde çıkaramıyor, birbirine gereği gibi ulayamıyor ya da bu seslerin çıkarılması ve ulanmasında onun yaşından beklenenden çok fazla sapma görülüyorsa onda artikülasyon bozukluğu var demektir.
Kısacası artikülasyon bozukluğu; kişinin yaşına ve konuşma gelişim dönemine uygun olarak konuşmasından beklenen düzgünlüğünün ve ses uyumunun olmamasıdır. Sesin uyumsuz çıkması ve kullanımı, yanlış vurgulama ve seçmeler, yada düzenlemelerdeki bozukluklar şeklinde olabilir.
Konuşma üretiminde birbiri ile ilgili 4 süreç vardır:
Solunum(respirasyon): Konuşma için motive edici gücü sağlar.
Seslenim(fonasyon): Vokal kasların titreşimiyle seslerin üretilmesidir.
Yankılama(rezonasyon): Kişinin sesinin niteliğini etkileyen, konuşma sesinin farkında önemli rol oynayan bir süreçtir.
Söyleme-eklemleme(artikülasyon): Bireysel konuşma seslerinin dil, çene, dudaklar ve yumuşak damağın yardımıyla ses tonu ve nefes akışının çıkarılmasında üretilen ve bu yolla sesin yankılanmasını da içeren bir süreçtir.
Konuşma seslerinin etkilenmesine göre her artikülasyon bozukluğuna özel bir terim verilmiştir:
Rotasizm: ‘r’ sesi bozukluğu Gamatizm: ‘g’ sesi bozukluğu
Sigmatizm: ‘s’ sesi bozukluğu Kapasizm: ‘k’ sesi bozukluğu
ARTİKÜLASYON BOZUKLUĞU TÜRLERİ:
Artikülasyon bozukluğu türleri çocuklarda 4 değişik türde görülür:
-
Sesin düşürülmesi veya atlanması
-
Ses eklemesi
-
Sesin değiştirilmesi
-
Sesin bozulması
Sesin düşürülmesi veya atlanması: Bir sözcüğü oluşturan seslerin tümü çıkarılmadan sözcüğün söylenmeye çalışılması durumunda ortaya çıkar. Sözcük sanki o sözcükte, o ses yokmuş gibi söylenir.
Örnek:
Saat..............sat Havlu..............avlu
Araba...........arba Hava...............ava
Hayvan........ayvan Kapı.............apı
Ses eklemesi: Çocukların bir kısmı bazı sözcükleri, aslında o sözcükte olmayan başka sesleri ekleyerek söylerler. Genellikle birbiri ardına gelen iki ünsüzün arasına bir ünlü ekleyerek söylemeye çalışırlar. Başka sesler de eklenebilir. Bu sözcük başı, ortası ya da sonunda olabilir.
Örn:
Tren...........tiren Psikoloji............pisikoloji
Saat...........sahat Spor...................sipor
Recep.......irecep
Sesin değiştirilmesi: Sık görülen artikülasyon bozukluklarından biridir. Sözcük içinde çıkarılması güç gelen bir ses çocuğa çıkarılması kolay gelen bir sesle değiştirilir. Değiştirmeler bazen o sözcüğün başındaki seste, bazen de ortasındaki seslerde olur. Bazen değiştirmeler, sözcük içindeki seslerin yerleri değiştirilerek de yapılabilir. Sık değiştirilen sesler ‘r-s-ş-k-t’ dir.
Örnek:
Para............paya Yüzük..........yüsük
Takvim......taklim Toprak.........torpak
Kamyon.....kaymon Kara............kaya
Kitap..........kipat mutfak........muftak
Köprü.........körpü
Sesin bozulması: Burada sözcük oluşturulurken esas çıkarılması gereken ses, olduğundan başka bir ses olarak konuşulur.
Örn:
Gelir..............gelix (x yöresel olarak çıkan bir sestir)
Karagöz........kaxgöz.....kağagöz
ARTİKÜLASYON BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
Yapısal (organik) nedenler: Konuşma organlarındaki, özellikle 3. küme organlarındaki bir yada birkaç organik bozukluktan ötürü çocuklarda artikülasyon bozukluğu olabilir. Dudaklarda en çok görülen yapısal bozukluk, üst dudak yarıklığıdır(tavşan dudak). Dudak sesleri olan ‘p-b-m-f-v’ sesleri bu durumda bozuk çıkabilir. Dudaklar olağan dışı ince yada kalın bir yapıya sahip olabilir. Dişlerin noksanlığı, düzensiz oluşu, çıkış yerleri dişler olan sesleri bozabilir.(ön dişleri dökülmüş çocuklar takma diş kullanırlar) Dişsiz bir ağızda genellikle ‘s-ş-f’ harfleri iyi çıkmaz.
Çenelerimizin yapısı ve devinim yeteneği bazı seslerin çıkarılmasında önemlidir. Örneğin, alt çenenin gereğinden fazla geride olması, ön, üst ve alt dişlerin tam üstte çakışır biçimde oturma yapısı göstermesi durumunda artikülasyon bozukluğu ortaya çıkabilir. Alt çenenin aşağı, yukarı, sağa, sola devinim yeteneği sınırlı olursa artikülasyon olumsuz yönde etkilenebilir. Bunun yanında burun kemiğinin eğri, çatlak ve burun mukozasında et parçasının olması da artikülasyon bozukluğuna neden olan etmenlerden biridir. Dilimizin dil yatağına ya da boşluğuna oranla aşırı büyük yada küçük bir yapıda olması, dil bağının öne çok uzanmış olması, dil kasları ve sinirlerindeki bozukluklar, dil ucunun olağan dışı kütlüğü ve dil yaraları artikülasyonu olumsuz yönde etkiler.
Damağın aşırı derecede yüksek ya da düz olması, yumuşak damak diye isimlendirilen kısmın gereken yumuşaklıktan yoksun ya da felçli olması, küçük dilin yarıklığı, küçük dilin olağan dışı küçük ya da ortadan bir yana fazlaca kaymış olması sesin bozuk çıkmasına neden olabilir.